22 Nisan 2009 Çarşamba
20 Nisan 2009 Pazartesi
Yesterday and Today

Smith vs. Young Round 3
2008 WNBA finalinde karşı karşıya gelen Katie Smith ve Sophie Young, geçen hafta oynanan Türkiye Kupası Finali'nden sonra bu kez de Play-Off yarı finalinde birbirlerine rakip olacaklar. İlk iki kapışmadan galip çıkan Smith olmuştu. Bakalım bu sefer ne olacak? Bu seri, sadece bu paydada değerlendirilemez elbette. Galip bitirenin büyük olasılıkla şampiyon olacağı, muhteşem bir seri bekliyor bizi. Fenerbahçe, normal sezonda oynanan iki maçtada rakibine üstünlük sağladığından, seriye 1-0 önde başlayacak. Maç programı ise şöyle;
Fenerbahçe - Galatasaray
25 Nisan Cumartesi Ayhan Şahenk Spor Salonu
Galatasaray - Fenerbahçe
27 Nisan Pazartesi Ayhan Şahenk Spor Salonu
Galatasaray - Fenerbahçe
30 Nisan Perşembe Caferağa Spor Salonu
Fenerbahçe - Galatasaray
Greatest (Debut) Album Ever?
NME, bu haftaki sayısının kapağını 20 yıllık bir fotoğrafla süslemiş, The Stone Roses'ın debut albümünün 20. yılı şerefine. Noel, Liam ve Richard Ashcroft'la görüşmüşler, bir de onlardan dinlemişler bu albümün hikayesini. Bunlara internet sitesinden ulaşılamıyor ama site için, "The Stone Roses hakkında bilmediğiniz 25 şey" başlığı altında bir spesiyal hazırlanmış. En ilginç olan 10 tanesini aparttı dumadumadum.
- Grubun 1988 yılında, henüz albüm yayınlamadan önce verdiği bir konserle ilgili olarak Melody Maker şöyle bir kritik yapmış: "Tahtaya tırnak sürtünce çıkan sese benziyor"
- Mani'nin arkadaşları '80'lerin ortalarında ecstasy yi Britanya'ya ilk sokan adamlarmış. Bu işi, Avrupadan Rolex saat çalıp, bunları Amsterdam'da ecstasy ile takas ederek yürütüyorlarmış.
- Grup, "The Stone Roses" albümünde prodüktörlük yapması için Peter Hook'a teklif götürmüş, ancak Hook New Order'la birlikte "Technique" albümünü kaydetmekle meşgulmüş. Hook, grubun daha önce yayınladığı single "Elephant Stone"un prodüktörlüğünü yapmış ve bu işten 50.000 doları cebe indirmişti.
- Grup elemanları, 1988 yılında Stockport Pizza'da John Leckie ile albümün prodüktörlüğünü üstlenmesi için buluşmuşlar. Reni, Leckie'ye en çok sevdiği albümü sormuş. Leckie, Love'ın "Forever Changes"ı demiş. Grup elemanları kahkahalar içinde "Kesinlikle bizim de en sevdiğimiz" demişler.
- Noel Gallagher, The Stone Roses'ın debut albümü için rave günlerimin soundtrack'idir diyormuş. Bu yasadışı rave partilerinden birinin sabahında, saat 7'de Mani ile esrar içmişliği bile varmış.- The Rolling Stones vokalisti Mick Jagger, The Stone Roses'dan öylesine etkilenmiş ki, 1989'da Kuzey Amerika'da yapılan Steel Wheels turnesinde ön grupları olmalarını istemiş. The Stone Roses ise bunun yerine Blacpool ve Londra'da iki konser vermekte karar kılmış.
- Kasım 1989'da The Stone Roses, Happy Mondays'le birlikte Top of the Pops'a çıkmadan önce kuliste yaşananlar ise Mani'nin sözleriyle şöyle: "Hepimiz haplanmış ve bulduğumuz herşeye sarılmaya başlamıştık. Sonra Fine Young Cannibals'ın kapısına dayanıp, onlar da ecstasy alsın diye uğraştık. Bu arada gördüğümüz herkese kokain gösteriyorduk."
- Elbow gitaristi Mark Potter, 1994 yılında Bury'de bulunan Square One Stüdyosuna, The Stone Roses için pizza servisi yapmış.
- Slash, 1996'da Guns n' Roses'dan ayrılınca, The Stone Roses'dan aynı yıl ayrılan John Squire'ın yerini doldurmak için teklifte bulunmuş ama grup bu teklifi kabul etmemiş.
- Manchester United takımı, kendi sahasında oynadığı maçlara çıkarken "This is the One" eşliğnde çıkıyor. Ian Brown, 2006'da NME'den Godlike Genius Award'ı Teddy Sheringam'ın elinden alırken açıkladığı gibi oldukça sıkı bri Utd taraftarı ve Old Trafford'dan kombine sahibiymiş.
17 Nisan 2009 Cuma
The Meaning of Life!
Bölücü bir film işte. Kimi tiksinir, kimi tapar. Hayatımda en çok güldüğüm 3 filmden biri olmasından dolayı, ikinci grubun insanıyımdır. Dün gece Digi Digi Digiturk, nasıl olduysa aynı günde iki iyi film verdi. Haftasonu oynanan maçtan sonra, benim gibi bir çok insan, "lan, gerizekalı mıyız biz, bu ligi seyretmek için para veriyoruz" tribine girdi herhalde ki, müşteriler kaçmasın diye sinema kanallarına özen göstermeye başladılar. Digiturk'e de geçirdikten sonra, Cuma niyetine bir dua edelim bari.
Dua:
Let us praise God. Oh Lord...İlahi:
Oooh you are so big...
So absolutely huge.
Gosh, we're all really impressed down here I can tell you.
Forgive Us, O Lord, for this dreadful toadying. (And barefaced flattery)
But you are so strong and, well, just so super. (Fan - tastic.)
Oh Lord, please don't burn us,
Don't grill or toast your flock,
Don't put us on the barbecue,
Or simmer us in stock,
Don't braise or bake or boil us,
Or stir-fry us in a wok...
Oh please don't lightly poach us,
Or baste us with hot fat,
Don't fricassee or roast us,
Or boil us in a vat,
And please don't stick thy servants Lord, In a Rotissomat...
16 Nisan 2009 Perşembe
Aşk Mektubu #2: Gambit
Friday Night Lights izlerken ara ara pausea basmamın 2 sebebinden biri Taylor Kitsch. Yağlı saçları, utangaç ama muzip gülüşü, borozan sesi, bad boy tavırlarıyla kalbimi fetheden biricik Tim Riggins'im. Büyün de Marvel serilerine karakter mi oluyorsun, Hugh Jackman'a kafa mı tutuyorsun? Seni Gambit rolüne uygun gören yüce kast direktörlerinin gözünü seveyim.
Andre Michelle
Andre Michelle, Köln'de yaşayan bir flashcoder. Bir süre, freelance çalıştıktan sonra Hobnox bünyesine girmiş ve "Audio is the next best thing in Flash" mottosuyla yaratmaya tam gaz devam ediyor. Roland'ın hemen hemen bütün synthesizer larını tamamı ile flash tabanına aktaran Michelle'in en başarılı işlerinden biri, aşağıda fotoğrafı görülen tam tekmil müzik stüdyosu Audiotool'u şu adrese girerek kurcalamak mümkün.
Andre Michelle tarafından yaratılmış, daha basit tasarımlı bir çok oyuncağa lab.andre-michelle.com adresinden erişilebilir.
15 Nisan 2009 Çarşamba
Festival Line-Ups #2 - The Great Escape
Mayıs ayının 14-15-16. günleri Brighton'da 34 farklı mekanda gerçekleşecek festivalin 300'den fazla konuğu olacak. Bu festivalin çok büyük gruplar getirmek gibi bir derdi yok. Konuklarının çoğu da, henüz kontratı olmayan isimler. Araya bir iki headliner, bir iki de özel konuk attırıp hazırlıyorlar menüyü. 3 günlük biletler 45 pound şimdilik. Ama etkinliğin gerçekleşeceği mekanda yer kalmazsa, girememe ihtimali mevcut.
Dün akşam ne oldu öyle ya?
Bizim futbol dünyamızda 48 saatti futbol konuşulmuyor. Oyunu özlemişiz. Ama bu kadarı da fazla. Nutkum tutuldu. Bir maça "muhteşem, unutulmaz, en iyisi" derken geçmişte seyrettiğimiz maçlara haksızlık ettiğimi, onları aldattığımızı düşünürüm. Suçluluk duygusu kaplar içimi. Varsın suçlu olalım, cezamız neyse çekelim bu gece. Mantık arayan arkadaşına "film ulan bu" dersin ya; işte ondan. Ne oyunun analizi, ne eksikler ne ilk maçın ardından bu dehşet skor. Hangi kalıba sokacaksın, nasıl anlatacaksın ki bu oyunu. Hatta o garip spiker Uğur Önver'i (!)Aceto Balsamico
Eleneceksen böyle eleneceksin kardeşim...
İlk yarı;
Üşenmedim upload bile ettim. O derece. Read more...
12 Nisan 2009 Pazar
0-0
16:51 me: berabere falan bitçek heraldeRead more...
16:52 Utku: berabere de yillardir hatirlamiyorum ben
10 Nisan 2009 Cuma
Festival Line-Ups #1 - Reading/Leeds
28-30 Ağutos arası yapılacak ortak line-up sahibi iki festival, Reading ve Leeds'in programı her zaman olduğu gibi yine doyurucu. En azından belli bir yaş grubu için. Yukarıdaki program Reading'e ait. Günlük biletler 70, 3 gunluk biletler ise 175 pound. Gidecek olan olursa, bir kolaylık yaparız.
Further Complications
Jarvis, ikinci solo albümünü Mayıs ortalarında çıkarıyormuş. Aman ne güzel! Morrissey ile kategorilerini ayrı tutarsak, gelmiş geçmiş en iyi söz yazarı diyebilirim kendisi için -ki dedim bile. Zekası ve espri anlayışı uçlarda bir adam. Yeni albümden "Angela" yı konserlerinde uzun zamandır söylüyor ve o videolardan birinde yaptığı giriş konuşmasından anlıyoruz ki, bu özelliklerden herhangi birini kaybetmemiş. Ama '96'da yaptığı çılgınlıkları artık yapacağını sanmıyorum:
9 Nisan 2009 Perşembe
Every Album Ever!
Toronto'da ikamet eden çizer Winston Rowntree'den harika bir "albüm nasıl yapılır?" özeti.
Ama hemen ekleyelim: "Well. Except for the good ones."
8 Nisan 2009 Çarşamba
Dig Out Your Soul in the Streets
Oasis'in geçen yıl yayınladığı "Dig Out Your Soul" albümü, meğer piyasaya düşmeden önce New York sakinleri (ironiye koş) tarafından dinlenmiş, haberimiz yokmuş. Grup elemanları notaları ve sözleri New York'lu sokak sanatçılarına vermiş, onlar da istediklerini seçip, istedikleri şekilde yorumlamışlar. Sonuçta ortaya harika örnekler çıkmış. Zaten albüm, Oasis'in meşhur ikilemesinden sonra, grubun en iyi albümü bence. Keşke, bu albümü 10 yıl önce yapsalardı.
Comedy's New Legends
Vanity Fair, Nisan sayısında yer vereceği "Comedy's New Legends" araştırması için müthiş çekimler yapmış. Bu başlığın altını dolduracak adamların büyük çoğunluğu Seth Rogen ve tayfası olmuş haliyle. Annie Leibovitz'in 2006'da çektiği Ford'lu, Johansson'lu, Knightley'li (Loxley'li Robin) fotoğrafı, 3 yıl sonra yeni bir kadroyla yeniden çekmesi sonucu bakıp bakıp ağlanacak yeni bir şaheser çıkmış ortaya. Ayrıca yazıda ismi anılan kişilerin, klasik sahneleri canlandırdığı harika fotoğraflar da eklenmiş. Ben, en çok Buster Keaton Jason Segel'i sevdim. O aşağıda, geri kalan fotoğraflar ise burada.
"Superbad" naçizane fikrime göre, 2000'li yıllar gençliğini en iyi anlatan ve başyapıt olmamasına rağmen asla unutulmayacak bir filmdir. Bu ekibin, diğer filmlerinde de dönemin ruhunu ve ilişkilerin mevcut zamandaki seyrini mükemmel anlattığına inanıyorum öte yandan. Öte yan, hangi yan acaba? Neyse, fotoğraf çekimlerinin kamera arkasıyla bitirelim.
JCDC Versus LEGO
6 Nisan 2009 Pazartesi
Aşk Mektubu #1: Like a Boss
Yeni sevgilim Adam Samberg'ün kankalarıyla* yaptığı Incredibad albümünden bir şarkıya daha video geldi. SNL Short'u şeklinde tabii bu da. Seth Rogen'i de kapmışlar, iyi olmuş. Tam hayal ettiğim gibi video da, çok sevindim. (video bi' lokma geç çıkıyor, azıcık bekleyiverin.)